Gemlik’in Kurtuluşu: Sessiz Kalan Bir Coşku
11 Eylül, Gemlik için yalnızca bir tarih değil; bir milletin kurtuluşunu, bir şehrin yeniden dirilişini temsil eden önemli bir gün. Ancak bu yıl, Gemlik’in kurtuluşunu kutlayan törenlerde beklenen coşkunun yerini sessizlik aldı. Sokaklarda ne eski coşku vardı ne de halkın birlik içinde kutladığı bir bayram havası. Özellikle askeri kortejin eksikliği ve sadece mehter takımıyla yetinilmesi, Gemlik halkını derinden üzdü.
Oysaki eskiden Gemlik sokaklarında askeri kortejler düzenlenir, kurtuluşun sembolü olarak ordu geçit yapardı. Şehrin çocukları, gençleri ve yaşlıları bu kortejlere hem balkonlardan hem de alanları birebir hınca hınç doldurarak büyük bir hayranlıkla bakar, bu törenler Gemlik halkının tarihine sahip çıkmasını, kurtuluş gününün önemini kavramasını sağlardı. Mehter takımı elbette bizim için önemli bir kültürel miras, fakat askeri kortej olmadan sadece mehter takımına yer verilmesi, Gemlik’in kurtuluş mücadelesini yeterince temsil edemedi.
Sokaklar Mehteranla Yankılandı Ama Yetmedi
Bu yıl mehteran takımı elbette sokaklarda yürüdü, davullar ve zurnalar yankılandı. Ancak bu yeterli miydi? Gemlik’in kurtuluşunu simgeleyen, bu şehir için canını ortaya koyan askerlerin, komutanların temsili de en az bu kadar önemli değil miydi? Kurtuluş mücadelesinin simgesi olan askeri kortejin yer almaması, tarihin eksik anlatılmasına sebep oldu. Gemlik’in tarih sahnesinde önemli rol oynamış komutanlar ve onların kahramanlıkları hatırlanmadı. Halbuki, Gemlik’in kurtuluşunda görev almış kahramanları anmak bu törenin olmazsa olmazıydı.
Komutanlar ve Kahramanlar: Gemlik’in Kurtuluşundaki İsimler
Gemlik’in kurtuluş mücadelesi, bu şehrin kaderini değiştiren önemli komutanların önderliğinde gerçekleşti. Bu kahramanlardan Mehmet Ali, İmam Mehmet Efendi, ve Yüzbaşı Cemali, Gemlik’in işgalden kurtulması için büyük fedakârlıklar gösterdiler.
Mehmet Ali, savunmada stratejik hamleleriyle öne çıkarken, İmam Mehmet Efendi halkın direnişini motive eden önemli bir manevi liderdi. Sadece dini görevlerini yerine getirmekle kalmayıp, Gemlik halkının mücadelesinde aktif rol oynadı. Yüzbaşı Cemali ise, askeri operasyonları organize eden baş komutandı ve Gemlik’in kurtuluşunda büyük rol oynadı. Bu komutanlar, Gemlik’in işgalden kurtuluşunu sağlamak için canları pahasına savaşmışlardı.
Ancak ne yazık ki bu yıl, bu kahramanlar yeterince anılmadı. Onların mücadelesini ve liderliğini hatırlamak, yalnızca bir görev değil, aynı zamanda gelecek nesillere tarihimizin bu önemli figürlerini tanıtmak adına bir sorumluluk olmalıydı.
Siyasi Partilerin Yokluğu: Birlik Neden Sağlanamadı?
Bu yılın kutlamalarında bir diğer eksiklik ise siyasi partilerin neredeyse hiç katılmamış olmasıydı. Yalnızca Büyük Birlik Partisi İlçe Başkanı kortejde yer aldı. Peki, diğer partiler neden yoktu? Bu gün, sadece bir kesime ait değil; Gemlik’te yaşayan, şehrin geçmişine, tarihine ve geleceğine sahip çıkan herkesin günüydü. Siyasi partiler, bu önemli günde halkla omuz omuza olmalı, kurtuluşun coşkusunu ve anlamını paylaşmalıydı. Fakat maalesef bu yıl birçok siyasi parti bu kutlamada yer almadı. Davet mi edilmediler? Yoksa çağrıldıkları halde mi katılmadılar? Bu sorular cevapsız kaldı.
Kutlamalar ve Eksiklikler: Neden Temsili Kurtuluş Yapılmadı?
Bir başka eleştiri de temsili kurtuluş töreninin yapılmamasıydı. Kurtuluşu anmak, o dönemi yeniden canlandırmak, genç kuşaklara bu kahramanlıkları anlatmak için temsili kurtuluş törenleri oldukça önemlidir. Gemlik’in kurtuluşu gibi bir tarihin anılması, sadece törenlerle değil, aynı zamanda halkın bu mücadelenin bir parçası olduğunu hissettirecek etkinliklerle yapılmalıydı. Fakat bu yıl temsili bir kurtuluş töreni de düzenlenmedi.
Bu noktada sormamız gereken çok soru var: Neden kurtuluş günümüz böylesine sönük geçti? Neden temsili kurtuluş sahnelenmedi? Neden askeri kortej düzenlenmedi? Ve en önemlisi, neden siyasi partiler bu kutlamada yer almadı? Bu kutlama, Gemlik için bir bayramdı, ama ne yazık ki beklenen coşku yaratılmadı.
Gelecek Yıllara Bir Çağrı: Gemlik’in Tarihine Sahip Çıkalım
Gemlik’in kurtuluşu, yalnızca bir tarih değil; geçmişten geleceğe uzanan bir bağdır. Bu bağın kopmaması için, gelecek yıllarda kurtuluş günlerimizi daha görkemli, daha anlamlı ve katılımı yüksek bir şekilde kutlamalıyız. Askıda kalan soruların cevabını bulmak, Gemlik’in geçmişine sahip çıkmak, bu şehrin tarihini ve kahramanlarını onurlandırmak hepimizin görevi olmalıdır.
Tarihi foto arşivinden de yararlandığım Murat Çengeltaş Ağabeyimiz’in de dediği gibi, 11 Eylül Gemlik’in kurtuluş bayramında İlk, Orta ve Lise öğrencileri resmi törene katılmak zorundaydı. Bunun yanı sıra, aynı törenlerde kurtuluşu canlandıran atlı kişiler, düşmanla çatışmayı temsil eder; ardından askeri yürüyüşle devam ederdi. O yıllarda bu kutlamalar, halkın ruhunu ateşler, birlik ve beraberlik hissini en üst düzeyde yaşatırdı.
Bugün, geçmişin izlerini yaşatmalı, her bir kutlama gününü hak ettiği gibi coşkuyla ve birlikle kutlamalıyız. Gelecek nesillere aktarılacak bir tarihimiz olmalı; bunu sağlamanın yolu da tarihe ve kahramanlarımıza hak ettikleri değeri vermekten geçiyor. Esenlikle kalın, bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Resimler, Murat Çengeltaş arşivinden.