Evet, ATATÜRK Ne Güzel Bir Geceydi!
1 Şubat tarihi özeldir her Bursalı için.
Hastalanıp yatağa düşmeden önce Sarı Zeybeğini son misafir eden Bursa ve Bursalılardır.
Atatürk, ilki 17-29 Ekim 1922 ve sonuncusu 1-3 Şubat 1938 tarihleri arasında olmak üzere, Bursa’ya 17 gezi yapmıştır. Ayrıca 1995’e değin Gemlik’e bağlı bir belde iken Yalova’nın il yapılmasından sonra ilçe konumuyla bu ile bağlanan Armutlu’ya da 9 ve 11/12 Ağustos 1934 tarihlerinde iki kez gelmiş ve kaplıcalarında iki gün dinlenmiştir.
Şüphesiz Atatürk’ün Bursa gezileri konusunda bizlere en kapsamlı bilgiler cennet mekân Rahmetli Yılmaz Akkılıç Başkanım tarafından hazırlanan “Atatürk ve Bursa” kitabı ışık tutmaktadır.
Bugün son gezi olan 1 Şubat 1938’in yıl dönümüdür.
Sadece bir yurt gezisi değildi bu.
Genç Türkiye Cumhuriyeti için sayısız mesajların verildiği dolu dolu üç günlük Bursa ziyareti idi.
Yılmaz Akkılıç’ın çalışmaları ışığında Atatürk’ün Bursa gezilerini iyi okumak lazım.
Çünkü her bir adımı ders niteliğinde Gazi Paşamızın…
Atatürk’ün bu gezileri ile Gemlik’teki Suni ipek ve Bursa’daki Merinos fabrikalarının ad verilmesine ilişkin mektubu, ayrıca 1937’de Bursalı yüksek öğrenim gençliği tarafından Ankara’da düzenlenen “Uludağ gecesi”nde yaptığı (bir bakıma Türk Gençliği’ne vasiyeti niteliğindeki) konuşması ve Bursa tarihi Belediye Binasında ki son balo…
Bakın son geziyi Akkılıç bizlere nasıl aktarmakta…
Atatürk, 22 Ocak 1938’de, proje ve yapım aşamasında yakın ilgi duyduğu Yalova termal oteline gelmişti. Ne var ki, bu gezisi sırasında ciddi biçimde rahatsızlanmış ve yapılan sağlık kontrollerinde siroz hastalığına yakalandığı belirlenmişti.
Ancak Gemlik’teki Sunğipek ve Bursa’daki Merinos fabrikalarının açılış törenlerinin yapılacağı günler önceden saptanmış ve duyurulmuştu. Atatürk, hastalığının pek de izin vermemesine karşın, yapılmasında özel katkıları olan ve adlarını bizzat kendisinin koymuş olduğu bu iki fabrikanın onur gününde bulunmayı kendisi için bir zorunluluk saymaktaydı.
Cumhurbaşkanı, 1 Şubat 1938 sabahı, beraberinde Başbakan Celal Bayar (İnönü’nün yerine 1937 yılında başbakan olmuştu), İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Bayındirlik Bakanı Ali Çetinkaya, Ekonomi Bakanı Şakir Kesebil”, Orgeneral Fahrettin Altay ve sınıf arkadaşı Emekli General Ali Fuat Cebesoy olduğu halde, Yalova’dan hareket etti. Önce Orhangazi’ye uğrayarak, burada halkla kısa bir görüşme yaptı.
Daha sonra Gemlik’e hareket edildi. Saat 14.50’de ilçe girişinde toplanan halk tarafından karşılanan Atatürk ve yanındakiler, eski tersanenin bulunduğu yerde yapılmış olan Sunğipek fabrikasına geçtiler.
Atatürk, önce fabrikanın açılışını yaptı, ardından çalışmasına ilişkin bilgi aldı, üretimin çeşitli aşamalarını izledi. Daha sonra onur defterine şunları yazdı:
Sümerbank Sunğipek fabrikasının ziyaretinden duyduğum bahtiyarlık büyüktür. Bu değerli kurumun millet için kutlu olmasını dilerim. K. ATATÜRK” “1.2.1938
Ardından yıllarca memleket ekonomisine büyük katkılar sunan Merinos Fabrikasının açılışı.
2 Şubat 1938 günü Gazi Paşamız Gezi ve incelemelerin ardından fabrikanın onur defterine şunları yazdı:
‘Sümerbank Merinos fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak milli sevinci artıracaktır. Bu eser yurdun, hususiyle Bursa bölgesinin endüstri inkişafına (gelişimine) ve büyük milli ihtiyacın giderilmesine yardım edecektir. Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümerbank direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı, gördüğüm gibi yüksek bilgi ve tam düzenli idarede direktörlerine başarılar temenni ederim. K. ATATÜRK”
******
Şüphesiz Atatürk’ün son yurt gezisi olan Bursa’da yaşananları en güzel şekilde aktaran olaylardan biriside geçmiş yıllarda Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan “Atatürk – Son Balo – Vals ve Zeybek” videosudur. Birçok sosyal medya hesaplarında bu video mevcut. Lütfen bulun ve izleyin. Etkilenmemek elde değil.
Bursa’da kaldığı son gece, Bursa Belediyesi onuruna bir balo düzenlemişti ve Atatürk aslında bu baloya katılamayacak kadar hastaydı. Dinlenmesi gerekiyordu ama bu gereklilik onun umurunda değildi. Daveti geri çevirmenin kabalık olacağını düşünen Atatürk tüm asaleti ve zarafetiyle katıldı baloya.
Dimdik durdu, dans etti, sohbetlere katıldı; bir anlamda hastalığına meydan okudu.
Dört buçuk ay sonra yataktan çıkamayacak kadar hastalığı artacak olan Atatürkün, bu dansın ardından takatsiz koltuğa çökmesini bekleyenler öyle yanıldılar ki:
Orkestra Şefi Azerbaycanlı Mehmete yüksek sesle ZEYBEK! dedi.
Bir kahramanlık ayini başladı.
Atatürk, modern dünyanın dansı valsten sonra, şimdi de Bizim de mükemmel bir dansımız var! dediği, cesaret, güç, gurur ve uyumun simgesi olan Zeybek oynuyordu.
Ona göre Zeybek, batının valsi gibi; her zaman kadınlarla oynanabilecek, bizim salon dansımızdı.
O efeler gibi savaşırcasına, adeta hastalığa meydan okurcasına oynarken; doktorunun endişesi gittikçe artmaktaydı. Bu onun oynadığı son zeybekti
Yarım saattir salonun ortasında güreşen pehlivanları izlerken, kim bilir hangi zaferlerini düşünmüştü
Saat 4 ü geçiyordu.. Teşekkür konuşmasından sonra izin istedi
Dışarı çıktı yürüdü yağmur altında.
Fakat bizim bir arabamız olacaktı Yayan mı gideceğiz yoksa? dedi.
Takibe başlayan otomobil durunca, hemen içine girdi.
Yaverine, Ne güzel bir geceydi! dedi
Evet, ATATÜRK Ne Güzel Bir Geceydi!