Gaziemir Belediyesi’nin seramik kursuna katılan kursiyerler, kursta hem toplumsallaşıyor hem de üretmenin memnunluğunu yaşıyor. Kursiyerler, yapıtlarında toplumsal meseleleri işleyerek bu mevzulara dikkat çekiyor.
Gaziemir Belediyesi’nin seramik kursuna katılan kursiyerler, kursta hem toplumsallaşıyor hem de
üretmenin memnunluğunu yaşıyor. Kursiyerler, yapıtlarında toplumsal sıkıntıları işleyerek bu konulara
dikkat çekiyor.
Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği seramik kursuna katılanlar, içlerindeki potansiyeli dışarı
çıkararak, birbirinden pahalı çalışmalar imza atıyor. Kültür Evi’nde haftanın 5 günü Seramik
Öğretmeni Hayal Muvaffakiyet tarafından verilen eğitimlere, 80 yetişkin, 40 çocuk olmak üzere toplam 120
kursiyer katılıyor. Kursta, seramik çamuru yapma, çamura biçim verme, fırınlama, sırlama ve
boyama, desen çizimi evreleri en ince detayına kadar anlatılıyor. Seramik yapmanın inceliklerini
öğrenen kursiyerler, çamura form vererek istedikleri eseri tasarlıyor. Tasarlama evresinde ortaya
çıkardıkları yapıtı fırınlayarak sertleşmesini sağlayan kursiyerler, fırınlamadan sonra esere son
dokunuşları yaparak sırlama kademesine geçiyor. Sırlama sürecinden sonra ise boyama ve desen
çizimi süreçleri yapılarak esere son hali veriliyor.
Ev eşyaları ve süs eşyaları yapan kursiyerler, Türkiye’nin son periyotta giderek artan toplumsal
sorunlarını da yapıtlarında işliyor. Seramik kursiyerleri yaptıkları çalışmalarla, bayan cinayetleri,
çocuk tacizleri, mülteci vefatları, tabiat katliamı üzere hususlara dikkat çekti. Mesken hanımlarından
öğretmenlere, memurlardan emeklilere kadar her kısımdan yurttaşın katıldığı kursta üretilen eserler,
yılsonunda düzenlenen stantla yurttaşların beğenisine sunuluyor.
Çamurla hayata dokunuyor
Arkadaşının tavsiyesiyle belediyenin seramik kursuyla tanışan ve “Taciz” ve “Aylan Bebek”
çalışmalarıyla dikkat çeken konut hanımı Gülgün Çimen, kursta yaptığı çalışmalarda toplumsal konuları
işleyerek fark yaratıyor. Yapıtlarında işlediği bahislerde toplumsal meselelere dikkat çeken Gülgün
Çümen, “Bu kursta günlük kullandığımız eşyaların yanı sıra ben daha çok toplumsal projeler yapıyor,
hayata dokunan çalışmalar yapıyorum. Daha evvel çocuk gelinler, taciz, sokak çocukları, mülteciler
ve etraf üzere bahislere dikkat çekmek için çalışmalar yaptım. Bu yıl etraf sıkıntılarına dikkat çekmek
ve okyanuslara dokunmak için mercanlarla ilgili çalışma yapıyorum. Her ne yaparsak yapalım hayata
dokunmamız gerektiğini düşünüyorum. Umarım gereken yerlere gereken iletiler ulaşır. Bir nebze
de olsa insanları düşündürebilmemiz bizim için büyük bir mutluluk” diye konuştu.
Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan sonra seramik kursuyla tanıştığını tabir eden Ergun Erdal,
“Emekli olduktan sonra boş vakitlerimi doldurmak için büyük bir boşluğa düşmüştüm. Seramik
kursunda toplumsallaşarak kaliteli vakit geçiriyorum. Bu kursta üretmenin memnunluğunu yaşıyorum. İyi
ki bu kurs var” dedi.
“Eşyalarınızı ellerinizle yapmak çok kıymetli”
“Seramik kursuna keyifle geliyorum ve çok hoş işler yaptık. Çamura hal verdikten ve sırlandıktan
sonra emeğinizle ortaya çıkan eseri görmek çok keyifli ediyor” diyen Vijdan Okumuş, “O kadar
değerli ki emeğinizle yaptığınız eşyalar. Dışarıda görüp beğendiğiniz lakin satın alamadığınız eşyaları
burada kendi ellerinizle yapmak çok değerli. Konutum seramikten yaptığım eşyalarla doldu” sözleriyle
duygularını tabir etti.
Cansever Keskin ise “Bu kursa koşa koşa geliyorum, çok keyifli ediyor beni. İçimdeki çocuksu
şeylerin hepsi burada açığa çıkıyor. Arkadaşlık dostluk bağlantılarımız burada gelişiyor. Beni yenileyen
bir yer bu kurs. Gaziemir Belediyesi’ne bize bu imkânı tanıdığı için teşekkür ediyorum” dedi.
