Bir Gazi Evladı Olmaktan Gurur Duyuyorum

Bazen hayatın akışı içinde fark etmesek de, bizlere bugünkü özgürlüğümüzü, huzurumuzu ve güvenliğimizi sağlayan büyük kahramanlar vardır. Onlar, ülkemiz için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, bizlere güzel bir gelecek bırakmak adına hayatlarını ortaya koymuş insanlardır. İşte ben de böyle bir kahramanın, bir gazinin evladı olmaktan onur duyan biriyim.

Babam, vatanı uğruna gözünü kırpmadan savaşan, gerektiğinde canını hiçe sayan bir gaziydi. Onun sessiz, mütevazı duruşunun ardında derin bir kahramanlık yatıyordu. Çocukluğumdan bu yana onun anlattığı hikâyelerle büyüdüm; her bir kelimesinde vatan sevgisini, fedakârlığın ne olduğunu öğrendim. Babam hiçbir zaman kendini öne çıkarmadı, “Biz sadece görevimizi yaptık” derdi. Ama o görev, bir milletin özgürlüğünü ve geleceğini savunmaktan çok daha büyük bir anlam taşıyordu.

Bir gazi evladı olmak, yalnızca onurlu bir geçmişe sahip olmak demek değildir. Aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da omuzlarında taşımak anlamına gelir. Babamın ve onun gibi vatanı için mücadele eden gazilerin bıraktığı mirası yaşatmak bizim görevimizdir. Onlar, bizim bugün güvenle yürüyebildiğimiz bu toprakları kanlarıyla, canlarıyla suladılar. Ve biz evlatlarına düşen, bu fedakârlıkların karşılığını en iyi şekilde vermek, onların emanetine sahip çıkmaktır.

Babam bana hep şunu söylerdi: “Bu vatan kolay kazanılmadı, kolay kaybedilmeyecek.” Bu sözler benim hayat felsefemin temelini oluşturdu. Babamın anlattığı savaş anıları, yalnızca tarih kitaplarında okuduğumuz olaylardan ibaret değildi; onlar, bizlerin bugün burada özgürce nefes almamızı sağlayan gerçek kahramanlık öyküleriydi. Her sabah uyandığımda, onun bıraktığı bu mirası hakkıyla taşıyabilmek için çaba gösteriyorum.

Gazilerimizin sadece savaş meydanında değil, hayatın her anında kahraman olduklarını biliyorum. Babam da bir gaziydi ama o sadece savaşta değil, barış zamanında da bizim için, ailesi ve vatanı için durmaksızın mücadele etti. Onun bize öğrettiği vatan sevgisi, adalet, merhamet ve doğruluk, hayatımızın her anında bize yol gösterdi. Babam, bize miras olarak sadece bir gazilik unvanı bırakmadı; aynı zamanda onurlu ve fedakâr bir yaşamın nasıl olması gerektiğini gösterdi.

Bir evlat olarak minnettarlığım sonsuz. Babamın ve onun gibi gazilerin bu ülke için yaptıklarını asla unutmayacağız. Onlar sayesinde bugün bu topraklarda özgürce yaşayabiliyoruz. Babamın sessiz kahramanlığı, bana her zaman ilham verdi ve vermeye devam ediyor. Onun fedakârlıklarını her an hatırlayarak, onun izinden gitmeye çalışıyorum. Babam gibi bir kahramanın evladı olmanın gururunu her an içimde taşıyorum.

Gazilerimiz, ülkemizin tarihini ve geleceğini inşa eden en büyük kahramanlardır. Onların hikâyeleri bizlere sadece geçmişi hatırlatmaz, aynı zamanda geleceğe dair sorumluluklarımızı da anımsatır. Babamın gazi olması, benim için hem bir onur hem de bir sorumluluk kaynağıdır. Bu sorumluluk, onun mirasını yaşatmak ve onun değerlerine sahip çıkarak bu vatana layık bir evlat olmaktır.

Bugün bir gazi evladı olarak, ülkemize, vatanımıza ve gazilerimize olan minnettarlığımı dile getirmek istiyorum. Onların fedakârlıkları sayesinde ayaktayız ve onlara layık olabilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Gazilerimize ve onların ardında bıraktığı mirasa sahip çıkmak, bizlerin en büyük görevidir. Babam ve onun gibi tüm gaziler, bu ülkenin gerçek kahramanlarıdır. Minnetim sonsuz, sevgim tarifsiz.

Bir evlat olarak babama ve onun gibi bu topraklara hizmet eden tüm gazilere selam olsun. Minnettarlıkla, onurla ve sonsuz sevgiyle…