GEMLİK’İN İYİLİK SEFERBERLİĞİ: KÜÇÜK BİR İLÇEDEN FİLİSTİN’E UZANAN BÜYÜK MERHAMET

Gemlik, Filistin için sadece ses vermedi; yüreğini sahaya sürdü.
Küçük bir ilçeden büyük bir merhamet seferberliği yükseldi.
Kardeşlik hukuku bu hafta Gemlik’te ete kemiğe büründü.

Bazı ilçeler vardır; nüfusu küçük olsa da vicdanı büyüktür.
Gemlik de bu hafta işte tam olarak böyle bir duruş sergiledi. Ümmetin en mazlum coğrafyası olan Filistin için sadece bir organizasyon yapılmadı; bir acıya hep birlikte eğilmenin, kardeşliğin sözden sahaya inmesinin güçlü bir örneği ortaya kondu.
Çünkü Filistin, İslam âlemi için sıradan bir coğrafya değildir.
O, peygamberlerin iz sürdüğü mübarek toprak,
O, ümmetin onur sınavı,
O, kardeşlik hukukunun ölçütüdür.
Gazze’de ağlayan her çocuk,
Gemlik’teki her vicdanın kapısına sessizce vururken
bu ilçe “ben buradayım” diyerek büyük bir merhamet çağrısı yaptı.
İHH Gemlik Temsilciliği tarafından kurulan Gazze ile Dayanışma Hayır Çarşısı, yalnızca bir hayır pazarı değil; ilçenin “ümmet bilinci”ni somut bir projeye dönüştürdüğü örnek bir seferberlik oldu. Bu çarşının her köşesinde bir annenin duası, bir çocuğun ümidi, bir mazlumun yarasına merhem olma gayreti vardı.
Ve bu iyilik hareketinin merkezinde büyük bir emek:
Başta İHH Kadın Kolları Başkanı Ayşe Bahadır Hocam,
yanında sahada gece-gündüz çalışan dernek çalışanları,
ve dışarıdan gönlünü, emeğini, üretimini ortaya koyan yüzlerce hanımefendi…
Hepsinin çabası sadece bir sosyal etkinlik değil;
bir ilçenin merhamet kapasitesinin kurumsal bir vizyonla yönetilmiş hâliydi.
Ayşe Bahadır Hocamın zarafetle ördüğü liderlik,
kadınların özverisi,
gönüllülerin samimi katkısı
bu organizasyonun ruhunu belirledi.
Çünkü onlar sadece çalışmadı;
iyiliği planladı, kardeşliği örgütledi, ümmeti harekete geçirdi.
Gemlik halkı da bu çağrıya güçlü bir karşılık verdi.
Kimi evinden yaptığı bir tepsi böreği getirdi,
kimi el emeğini, kimi göz nurunu, kimi cebindeki son imkânı…
Kimi ise sessizce dua etmekle yetindi.
Ama hepsinin ortak bir cümlesi vardı:
“Filistin yalnız değildir.”
Bu duruş, ilçenin yıllardır Diyanet Vakfı ile oluşturduğu iyilik geleneğinin devamı niteliğindedir. Bugün İHH aynı kararlılık ve disiplinle bu sorumluluğu taşıyarak Gemlik’in yardım kültürünün aslında köklü bir bilinç olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bu hafta bir kez daha anladık ki:
Gemlik küçük bir ilçe olabilir; ama yüreği ümmeti saracak kadar büyük.
İyilik organize edildiğinde, merhamet kurumsal bir disipline kavuştuğunda,
dünyanın en uzak acıları bile yakınlaşır.
Gazze’deki bir çocuğun gözyaşı,
Gemlik’te açılan küçük bir hayır standıyla bile hafifler.
Filistin’de bir baba “Unutulmadık” derken,
bu ilçeden yükselen duaların sıcaklığını hisseder.
Sonuç olarak bu hafta Gemlik’te sadece bir çarşı kurulmadı;
iyiliğin şahsiyeti, kardeşliğin hukuku ve ümmet bilinci sahada yeniden vücut buldu.
Ve bu iyilik hikâyesi,
uzun yıllar hafızalarda kalacak güçlü bir iz bıraktı.