Sedat Hastürk: “Emekliyi yük olarak gören anlayış, sosyal devlet ilkesine ihanettir!”

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Raci Kaya’nın, emekli maaşlarının düşüklüğü ve kurumun mali yapısındaki sorunlara ilişkin yaptığı açıklamalarda, “emeklilerin ömrünün uzamasını sistemin mali yükü” olarak göstermesi, emekliler cephesinden büyük tepki gördü.
Emekli ve Emekçiler Dernekleri Federasyonu Siyasi Partilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Bursa Emekli ve Emekçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda Bursa Kent Konseyi Emekliler Çalışma Grubu Temsilcisi Sedat Hastürk, yayımladığı sert açıklamada, “Bu sözler sadece bir talihsizlik değil, emeklilere ve sosyal devlet anlayışına yapılmış büyük bir saygısızlıktır” dedi.

“Emekliyi yaşadığı için suçlayan zihniyet, ülkeyi yönetemez!”

Hastürk, açıklamasında Raci Kaya’nın ifadelerini “akıl ve vicdan dışı” olarak nitelendirdi:

“SGK Başkanı Sayın Raci Kaya, emekli maaşlarındaki düşüklüğü ve bütçe açıklarını açıklarken, neredeyse ‘emekliler ölmüyor’ demeye getiren bir yaklaşım sergilemiştir.

Halkın ömrünün uzamasını, sağlık hizmetlerinin gelişmesini bir başarı değil, bir mali yük olarak görmek; sosyal devlet ilkesine, insana ve emeğe yapılmış büyük bir hakarettir.

Bu zihniyet, devleti vatandaşının refahı için değil, bütçe dengesi için yaşayan bir muhasebe kalemine dönüştürme gayretidir.”

“Uzun yaşamak suç değil, onurlu bir yaşam hakkıdır”

Hastürk, emeklilerin yıllarca prim ödeyerek ülke ekonomisine katkı sunduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Kaya’ya soruyoruz: Uzun yaşamak suç mudur?

Emekliler bu ülkeye ömürlerini adamış, en verimli yıllarını sistemin devamı için harcamış insanlardır. Şimdi onların uzun yaşamasını bir ‘masraf kalemi’ olarak görmek; insana, emeğe ve vicdana ihanettir.

Uzun yaşamak bir ceza değil, bir haktır! Bu hak, devletin koruması altında olmalıdır.”

“Sorun emeklilerde değil, sistemi çürüten anlayıştadır”

Hastürk, SGK Başkanı’nın emeklileri hedef göstermesini “kolaycılık” olarak değerlendirdi:

“Bugün sistemdeki açıkların nedeni emekliler değil, yanlış ekonomik tercihler, kayıt dışı istihdam, düşük ücret politikaları ve vergi adaletsizliğidir.

Asıl sorun, yıllardır sosyal güvenlik fonlarının yanlış yönetilmesidir. Emeklilere gelince kemer sıkılıyor ama milyarlarca liralık vergi affı, israf ve yandaş müteahhitlere aktarılan kaynaklar sorgulanmıyor.”

“EYT’liler yük değil, hakkını arayan milyonlardır”

EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) düzenlemesine ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Hastürk, şu sözlerle tepkisini sürdürdü:

“EYT’liler yıllarca primlerini ödemiş, hak ettikleri emekliliği beklemiş insanlardır. Onları sisteme yük olarak göstermek, sosyal güvenlik kurumunun başındaki birine yakışmaz.

Onlar bu ülkenin onurlu vatandaşlarıdır, yıllardır gasp edilen haklarını geri almışlardır. Bu hak gaspını telafi etmek bir lütuf değil, devletin borcudur!”

“Gerçek yük, yanlış politikalardır”

Hastürk, mevcut ekonomik yapının ve yönetim anlayışının emeklileri yoksulluğa sürüklediğini belirtti:

“Bugün milyonlarca emekli, asgari ücretin dahi altında maaşla yaşam mücadelesi veriyor.

Sayın Başkan ‘emekliler ölmüyor’ derken, belki de ‘nasıl yaşıyorlar’ diye sormayı unutuyor. Çünkü emekliler ölmüyor, ama açlık sınırının altında bir hayata mahkûm ediliyorlar.

Bu ülkede açlık, emeklilerin kaderi olmamalıdır.”

“Sosyal devlet, vatandaşa yük değil; güvence olmak zorundadır”

Hastürk, sosyal güvenlik sisteminin insani ve ahlaki temellerine vurgu yaparak şu çağrıyı yaptı:

“Bir devletin asli görevi, vatandaşının onurlu bir yaşam sürmesini sağlamaktır.

SGK Başkanı’nı, emekliyi hedef göstermek yerine; gelir adaletsizliğini azaltacak, kayıt dışılığı önleyecek, fonları doğru yönetecek politikalar geliştirmeye davet ediyoruz.

Emekliler bu ülkenin yükü değil, bel kemiğidir. O direk kırılırsa, bu devlet ayakta kalamaz.”

“Emeklilerin sesi susmayacak!”

Sedat Hastürk, açıklamasının sonunda, emeklilerin sesini her platformda duyurmaya devam edeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bizler, yıllarca çalışmış, üretmiş, alın teri dökmüş milyonlarız. Bizim talebimiz lüks değil, insanca bir yaşamdır.

Kimse bizden susmamızı, unutmamızı beklemesin. Emekli ve emekçiler olarak, hakkımızı, onurumuzu ve geleceğimizi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”