Dolar 42,0513
Euro 48,4304
Altın 5.430,41
BİST 11.071,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Sal 21°C
Çar 19°C
Per 18°C
Cum 18°C

Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu’ndan Çarpıcı Uyarı

Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu’ndan Çarpıcı Uyarı
3 Kasım 2025 13:34
A+
A-

“Üretim gücünü kaybeden ve sanayisizleşen ekonomiler, egemenlik riskiyle karşılaşırlar”

Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve ekonomik bağımsızlık hedeflerine ulaşabilmesi için üretim gücü ve sanayi kapasitesinin stratejik önemine dikkat çekti. Yardımcıoğlu, sanayisizleşme eğilimi gösteren ekonomilerin orta vadede dışa bağımlılığın artması ve egemenlik alanlarının daralması riskiyle karşı karşıya kalabileceğini vurguladı.


“Tüketim odaklı büyüme modeli Türkiye’nin stratejik hedefleriyle bağdaşmıyor”

Son yıllarda Türkiye ekonomisinde tüketim ve ithalat temelli büyüme modelinin öne çıkmasının ciddi yapısal riskler taşıdığını belirten Yardımcıoğlu, sürdürülebilir kalkınmanın ancak üretim temelli ekonomiyle mümkün olabileceğini ifade etti:

“Türkiye’nin geleceği; AVM ekonomisiyle, tüketim alışkanlıklarıyla, dış borçla veya ithal ürünlerle korunamaz. Güçlü bir Türkiye istiyorsak, üretim ekonomisine geçişi hızlandırmak zorundayız. Savunma, enerji, gıda, teknoloji, tarım ve maden gibi stratejik sektörlerde tam bağımsız üretim kapasitesi oluşturmak artık bir tercih değil; bir varoluş meselesidir.


“Dışa bağımlı ekonomi, siyasi ve ekonomik baskılara açık hâle gelir”

Stratejik sektörlerde dışa bağımlılığın ulusal güvenlik açısından doğurabileceği riskleri de dile getiren Yardımcıoğlu, üretimden uzaklaşan ülkelerin uzun vadede siyasi, ekonomik ve sosyal baskılara maruz kalabileceği uyarısında bulundu:

“Ekonomisini ithalata teslim eden, stratejik sektörlerini yabancı sermayenin kontrolüne bırakan ve kendi teknolojisini üretmeyen ülkeler; uzun vadede siyasi, ekonomik ve sosyal baskılara açık hâle gelir.”


“Üretim güçlenirse Türkiye güçlenir”

Türkiye’nin geleceğini garanti altına alacak temel stratejinin üreten ekonomi vizyonu olduğunu belirten Yardımcıoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“Bu milletin alın terinin dışa bağımlılığa mahkûm edilmesine izin verilmemelidir. Üreten Türkiye için mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Sanayi, finansallaşmaya kurban edilmemelidir. Çünkü üretim ve sanayi biterse egemenlik biter; üretim güçlenirse Türkiye güçlenir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.