“Mihraptan Doğan Bir Davanın İzinde: 24 Yıllık Onur ve Emanet Yürüyüşü”

Bir Sendika Değil, Bir Duruşun Adı: Türk Diyanet Vakıf-Sen

Türkiye’nin köklü kamu çalışanı sendikalarından biri olan Türk Diyanet Vakıf-Sen, kuruluşunun 24. yıl dönümünü anlam ve vefa dolu bir mesajla kutladı. Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı tarafından yapılan açıklamada, sendikanın sadece bir örgütlenme yapısı değil; ahlaki, milli ve manevi değerlerin üzerinde yükselen bir dava hareketi olduğu vurgulandı.

Geçmişten Günümüze: 24 Yıllık Bir Emanet Yolculuğu

Hilmi Şanlı, konuşmasında sendikanın 1980 darbesi sonrası yeniden canlanan kamu sendikacılığı sürecinde, Türkiye Kamu-Sen çatısı altında doğan bir kıvılcım olarak yola çıktığını hatırlattı:

• 1992: Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşuyla ilk adım atıldı.

• 2001: 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ile Diyanet ve Vakıf Hizmetleri ayrı bir hizmet kolu olarak tanındı.

• 25 Temmuz 2001: Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türkiye Kamu-Sen bünyesinde kuruldu.

Bugün geriye dönüp bakıldığında, baskılara rağmen doğruları savunan, azınlıkta kalmayı göze alan, ama hakikatten vazgeçmeyen bir yürüyüşün izleri görülüyor.

Mihraptan Doğan Sendikacılık Anlayışı

Şanlı’nın açıklamasında en dikkat çeken yön, sendikanın sadece özlük haklarını savunan bir yapı değil, iman ve şuur temelli bir sendikal anlayışı temsil etmesi oldu:

“Bizim sendikacılığımız; maaş bordrosundan değil, mahşer bilincinden beslenir.”
“Mihraptan aldığımız ahlakla konuşan, vahyin rehberliğiyle yürüyen bir duruşun temsilcisiyiz.”

Bu ifadeler, sendikanın hizmet bilincinin özünde maneviyat ve sorumluluk olduğunun altını çizerken, “hak için susmayanların” safında olduklarını ortaya koyuyor.

Vefa ve Minnet Mesajı: Unutulmayan Emekler

Hilmi Şanlı, mesajının önemli bir bölümünü, bu kutlu davaya emek veren isimlere şükran ve rahmetle anmaya ayırdı:

• Aramızdan ayrılan tüm şube başkanları, yardımcıları, temsilciler ve üyeler rahmetle anıldı.

• Kurucu Genel Başkan merhum Tevfik Yüksel’e ve Türkiye Kamu-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Ali Işıklar’a özel teşekkür ve dualar sunuldu.

• Emekli olmuş başta eski Genel Başkan Bilal Eser olmak üzere tüm yöneticilere sağlık ve huzur temennisi iletildi.

Bu vefa yaklaşımı, sendikanın sadece geçmişi anmakla kalmadığını, aynı zamanda emaneti devralan yeni nesillere bir bilinç mirası bıraktığını gösteriyor.

Emanetin İzinde Yeni Hedeflere

Mesajda özellikle bugünün teşkilat mensuplarına da açık bir çağrı yer aldı:

“Unutma ki bu dava, koltuk peşinde koşanların değil, omuzunda emaneti taşıyanların davasıdır.”
“Nice 24 yıllara… Ama hep aynı kararlılıkla, aynı ahlakla, aynı istikamette.”

Bu sözler, gelecek vizyonunun geçmişten ilham alarak istikamet üzere kalma kararlılığına dayandığını gösteriyor.

Dua ile Sonlanan Bir Hatırlatma

Hilmi Şanlı, açıklamasını şu dua ile tamamladı:

“Rabbim bizleri Hakk’ın tarafında sabit kılsın.
Birliğimizi daim, adımlarımızı istikamet üzere eylesin.
24. Yılımız kutlu olsun.”

 Sendikacılıktan Öte Bir Duruş

24. yıl mesajı, Türk Diyanet Vakıf-Sen’in bir sendikadan öte, milletin manevi damarına yaslanmış bir değer hareketi olduğunu yeniden teyit ediyor. Hak, adalet ve ahlak ekseninde yükselen bu yapı, kamu çalışanlarının sesi olmaktan ziyade vicdanı olma iddiasını sürdürüyor.

Kurumsal hafızaya ve manevi sorumluluğa yapılan bu güçlü vurgu, sadece bir yıl dönümünü değil, bir şuurun ve yürüyüşün sürekliliğini işaret ediyor.

MİHRAPTAN DOĞAN BİR DAVANIN İZİNDE: 24 YILLIK ONUR VE EMANET YÜRÜYÜŞÜ”

Bazı yollar vardır, adımla değil yürekle yürünür…
Bazı sözler vardır, yalnızca bedel ödeyenlerin dudaklarından dökülür…
Bazı duruşlar vardır, zamanı değil; tarihi şekillendirir.

İşte biz, o yolun yolcularıyız.
Sadece bir sendika kurmadık.
Bir duruş inşa ettik.
Sadece bir mücadele vermedik.
Bir şuur taşıdık.
Sadece hak aramadık.
Hakk’ın yanında, halkın içinde olduk.

1992 yılında, 12 Eylül 1980 sonrası memur hareketinin yeniden doğuşuna önderlik eden Türkiye Kamu-Sen’in çatısı altında attık ilk adımımızı.
Diyanet ve vakıf çalışanları henüz ayrı bir iş kolu sayılmamıştı.
Biz, heyecanla Türk Büro-Sen’de teşkilatlandık.
Ve o heyecan, 2001 yılında 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’yla meyvesini verdi:
Diyanet ve Vakıf Hizmetleri resmen bir hizmet kolu olarak tanındı.
Biz de bu kutlu boşluğu bir dava ile doldurduk.
25 Temmuz 2001 tarihinde, Türkiye Kamu-Sen çatısı altında Türk Diyanet Vakıf-Sen’i kuruldu.

Bugün geriye dönüp baktığımızda;
Kolay olmayan, ama onurlu bir geçmişi görüyoruz.
Baskılara rağmen dimdik durmayı,
Azınlıkta kalmayı göze alarak doğruyu söylemeyi,
Ve rüzgâra göre yön değiştirmemeyi seçtik.

Mihraptan aldığımız ahlakla konuşan,
Ezan kadar özgür, vahyin rehberliği istikameti üzere yürüyen bir sendikal anlayışın temsilcisi olduk.
Çünkü bizim sendikacılığımız; maaş bordrosundan değil, mahşer bilincinden beslenir.
Çünkü biz biliriz:
Hak, susana değil; yürüyene verilir.

Bugün bu çınar göğe yükselmişse,
Onu besleyen nice eller, nice dualar, nice emekler vardır.

Bu vesileyle;
Bugüne kadar teşkilatımızın çeşitli kademelerinde görev yapmış,
Ve artık aramızda olmayan, ahirete irtihal etmiş
Şube başkanlarımızdan şube başkan yardımcılarımıza,
İlçe başkanlarımızdan iş yeri temsilcilerimize,
Ve cefakâr üyelerimize kadar tüm kardeşlerimizi
rahmetle, minnetle ve duayla yâd ediyorum.
Cenab-ı Allah’tan hepsine rahmet, makamlarını ali, mekânlarını cennet eylemesini niyaz ediyorum.
Bu dava onların dualarıyla büyüdü, sadakatleriyle kök saldı.

Bugün hâlâ bu bayrağı taşıyan bizlere düşen en büyük sorumluluk,
Emanete sadakatle sahip çıkmak,
Ve onların bıraktığı yerden daha gür bir sesle hakikati haykırmaktır.

Yine bu kutlu yapının temel taşlarını döşeyen,
Türkiye Kamu-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Ali Işıklar’a şükranlarımı sunuyorum.
Türk Diyanet Vakıf-Sen’in Kurucu Genel Başkanı merhum Tevfik Yüksel’i rahmetle anıyor,
Bu kutlu yolun ilk öncülerine minnetle selam duruyorum.

Ayrıca teşkilatımıza yıllarca emek vermiş,
Başta önceki Genel Başkanımız Bilal Eser olmak üzere,
Şube başkanlığı, yöneticilik, temsilcilik yaparak alın teri dökmüş ve bugün emekliliğe ulaşmış olan tüm büyüklerimize
sağlık, huzur ve hayırlı ömürler diliyorum.

Ve elbette, bugün hâlâ bu mücadeleyi omuzlayan,
İnancı, ahlakı ve azmiyle bu çınarı ayakta tutan
dava ve yol arkadaşlarıma
sağlık, güç, birlik ve başarılarla dolu nice yıllar temenni ediyorum.

Kıymetli yol arkadaşım…
Unutma ki bu dava,
Koltuk peşinde koşanların değil,
Omuzunda emaneti taşıyanların davasıdır.

Nice 24 yıllara…
Ama hep aynı kararlılıkla,
Aynı ahlakla,
Aynı istikamette…

Rabbim bizleri Hakk’ın tarafında sabit kılsın.
Birliğimizi daim, adımlarımızı istikamet üzere eylesin.
24. Yılımız kutlu olsun.

Hilmi ŞANLI
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı