Mecliste Bir Kişi Bile Olsa Bizlerin Umutları Yeşeriyor!

Emeklilikte Adalet Arayanlar Derneği Bursa Şubesi, İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’un 14 Ekim 2025 tarihli TBMM’ye sunduğu soru önergesini “milletin sesiyle yankılanan bir tokat” olarak nitelendirdi. Uzun yıllardır çözüm bekleyen EYT sonrası mağduriyetler, 2000-2008 arası sigortalıların görmezden gelinmesi, Bağ-Kur ve SSK prim eşitsizliği gibi derin yaralar, Enginyurt’un önergesiyle bir kez daha Meclis gündemine taşındı.

“YASA DEĞİL, YASA DIŞI ADALETSİZLİK VAR!”
Dernek adına yapılan açıklamada, “Emekliyi yok sayan bu çürümüş sistemde birileri çıkıp gerçekleri haykırınca, bu ülkenin hala umut taşıdığına inanıyoruz. Sayın Cemal Enginyurt, milyonların gasp edilen hakkını kürsüye taşıyarak bir vicdan nöbeti tutmuştur. Emeklilikte tek bir günle hayatı kararanlara, primini doldurup mezarda emekliliği bekleyenlere, SSK-Bağ-Kur ayrımıyla 9 bin güne mahkûm edilenlere sahip çıkmıştır” denildi.

“BAKANLIK O KOLTUKTA OTURUYOR AMA HALKIN ARASINDA DEĞİL!”
Açıklamada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da sert eleştiriler yöneltildi:
“Bu adaletsizliğin mimarı Bakanlık’tır. Her açıklamalarında ‘bütçe dengesi’ diyenler, iş kendi maaşlarına, örtülü ödeneklere, şatafata gelince kaynak yaratıyor. Ama emekliye, çalışana, Bağ-Kur’luya gelince kulaklarını tıkıyorlar. Biz artık vaat değil, yasa istiyoruz!”

“SÜSLÜ CÜMLELER DEĞİL, HAK EDİLEN EMEKLİLİK İSTİYORUZ!”
Emeklilikte Adalet Arayanlar, Enginyurt’un önergesindeki şu soruların altını kalın harflerle çizdi:

– 2000-2008 arası sigortalılar için kademeli emeklilik neden yok sayılıyor?
– Bağ-Kur’lular niçin hala 9 bin güne mahkûm?
– Aynı işi yapan insanlar neden farklı statülerle, farklı yaş ve gün şartlarıyla emekli oluyor?
– Bu çifte standart daha ne kadar sürecek?

“GELİR ADALETİ OLMAYAN ÜLKEDE, ADALET DE SAĞLIK DA ÇÖKER!”
Son olarak çağrıda bulunuldu:
“Biz meydanlarda, sosyal medyada, basında, Meclis’te ve sokakta sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Cemal Enginyurt gibi milletin yanındaki her siyasetçinin yanındayız. Ama iktidar, bu soruları görmezden gelirse halkın sokağa dökülmesi kaçınılmazdır. Emeklilik bir lütuf değil, haktır. Gasp edilen hakkımızı alıncaya kadar susmayacağız!”

DERDİMİZ GEÇİM, İSTEDİĞİMİZ SEÇİM DEĞİL; HAKKANİYETLİ EMEKLİLİKTİR!