Gemlik Kaldırım ve Yol Mühendisliği Fakültesi Eserleri

Gemlik’te yürümek, sıradan bir fiziksel aktivite değildir; bu, bir tür ekstrem spordur. Yani siz buna yürümek diyorsunuz ama şehir planlaması onu çoktan ‘macera parkuru’ ilan etmiş. Kaldırım dediğimiz şey öyle dar ki, iki kişi yanyana yürürken biri illa ki kaldırımdan istifa etmek zorunda kalıyor. Tercihen en çamurlu noktada, çöp konteynerine yaslanarak.
Sonra bir bakıyorsunuz, tam karşınızda 20 cm yüksekliğinde bir “kaldırım rampası” var. Rampaysa, neden inişte diz kapağınızı kırıyorsunuz? Çünkü bu rampalar, belediyenin Antik Roma mühendislik biriminden kaçmış gibi. Bir de ortada duran direkler var; sanki “bakalım bu gece kime kafa attıracağız” diye nöbet tutuyorlar. Engelliler mi dediniz? Aman Allah korusun, bu şehirde tekerlekli sandalye kullanmaya kalkışmak, direk uzun atlama yarışına katılmak gibi bir şey.
Bu şehirde araba sürmek, şehir içi ulaşım değil; sabır, refleks ve kişiye özel gün yüzü görmemiş küfürler pratiğidir.
Deprem mi oldu? Geçmiş olsun. Tahliye için çıkış yok, giriş zaten yok, olanda da üç araba sonra ilerlemeye imkan yok
Bir vatandaş diyor ki, “Ama Sayın Belediye Başkanımız yeni geldi.”
Evet, doğru. Ama sorun da yeni değil.
Madem öyle, çözüm de derhâl gelmeli. Koltuğa oturmak, sadece mazbatayı değil, enkazı da devralmaktır.
Yani eleştirim sadece yeni başkana değil, çözüm üretmeyen her yetkiliyedir.
Geçmiş dönemleri yazma cesaretin yok muydu? diye soruyor beni tanımayanlar doğal olarak.
Vardı elbet bu yürek sonradan değil doğuştan böyle…
2006-2009 yılları arasında Gemlik Körfez Gazetesi’nde yazdım, Sayın Mehmet Turgut ve Sayın Fatih Mehmet Güler’i sertçe eleştirdim. Eğitimcilik yaptım, yıllarca yazı-yazım dersi verdim.
Üç yıldır da Gemlik Basın’da ses ve mürekkep tüketiyorum
Değişmeyen tek şey ise Gemlik’in değişmeyen kusurları ve çukurları.
Gelelim altyapıya. Varsa yoksa yamalı bohça.
Ne bir tahliye planı, ne bir alternatif güzergâh.
Giriş çıkış planlaması? Yok.
Kaldırımlar, yaşlıya engelliye düşman; rampalar araçlar için değil, akrobatlar için yapılmış.
Değerli yetkililer, bu yollar artık sadece araç değil, insanı da tüketiyor. Gemlik halkı asfaltın yanında,düzenli ve sürekliliği olan çözüm istiyor. Ve lütfen, bize proje değil, sonuç anlatın. Çünkü vatandaş olarak biz artık çıkacağımız yolu değil, varış yerini görmek istiyoruz.
Diyelim ki felaket geldi, peki yardım nereden gelecek?
Tahliye nereden yapılacak?
Muhtemelen gökten zembille… Çünkü karayolu sıkışık, sahil desen dolu, helikopter pisti yok. Halk belki dronlarla tek tek taşınır. Yoksa hepimiz “kendi imkanlarımızla” kaderimize yürüyeceğiz.
Peki tüm bu enkazın mimarı kim?
Elbette… Gelmiş geçmiş belediye başkanlarımız!
Sağ olsunlar, şehir planlamasında birleşip yıllar boyunca “yolumuzu kaybettirmeyi” başardılar!