“Evlatlarımız Geleceğimizdir” Çağrısı
Gazeteci Bülent Çavuş’tan “Evlatlarımız Geleceğimizdir” Çağrısı: Bireysel Silahlanmaya Hayır
Gazeteci ve aktivist Bülent Çavuş, yaşadığı derin acıya rağmen umut dolu bir mücadeleye imza atıyor. Hayatın, adaletin ve insanın değeri üzerine verdiği sesli ve görsel çağrısıyla hem kişisel hem toplumsal bir dönüşüm sürecinin öncüsü hâline geldi.
Bir baba olarak başlangıç
İstanbul’un Sultangazi ilçesi, Gazi Mahallesi’nde 2 Ağustos 2015 akşamı yaşanan bir olay çerçevesinde Çavuş ailesinin hayatı sonsuza dek değişti. Oğlu Ahmet Emre Çavuş, 17 yaşındayken yürüdüğü sırada nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla boynundan vuruldu. Cumhuriyet’e göre, omuriliği zarar gören genç, yoğun bakım ve uzun tedavi sürecinden sonra 13 Ağustos 2017’de hayatını kaybetti.
Cumhuriyet
Babasının ifadesiyle: “Evladım 17 yaşında öldü… Babalar Günü o günden sonra benim için bitti.”
Sessiz kalmadı: “Bireysel Silahlanmaya Hayır”
Acı için sustuğu anda, hak ve yaşam için sesini yükseltmeye karar verdi. Çavuş, “Bireysel Silahlanmaya Hayır Platformu” nun kuruluşuyla birlikte, bireysel silahlanmanın yol açtığı trajedilere dikkat çekti.
Bayramlarda, düğünlerde ateşli silahla yapılan “kutlamaların” durdurulması.
Yerel yönetimler aracılığıyla “Silahın Şakası Yok, Silah Öldürür” başlıklı kampanyaların yayılması.
Toplumsal bilinçlenme ve caydırıcı yasal düzenlemeler çağrısı.
Adalet arayışı ve umut
“7 yıldır adalet arıyoruz” diyen Çavuş, oğlunun katilinin bulunamamasını bir yara olarak taşıyor. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara sesleniyor:
“Oğlum için, adalet için biz de bir şeyler yapıyoruz.”
Bu arayış yalnızca kişisel değil; benzer acıları yaşayan tüm ailelerin sesi olma çabası da taşıyor.
Bugün ve yarın
Çavuş’un çağrısı açık ve net: Her yıl artan silahlı şiddet ve bireysel silahlanma düzeyi karşısında toplumsal bir refleks geliştirilmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, sivil toplum ve medya bu hareketin himayesinde birleşiyor.
O, yalnızca “kaybettiği” için değil, “kaybetmek zorunda kalan” herkes için mücadele ediyor.
Anlamı
Bu haber, bir baba-gazetecinin acısını toplumsallaştırma çabasını aktarıyor. Sadece bir trajedinin hikâyesi değil; aynı zamanda insan hakları, silahsız yaşam, adaletin ertelemezliği üzerine kalıcı bir çağrı. Bülent Çavuş’un duruşu, kayıplarımızın unutulmasın çağrısı, yarınlarımızın da güvence altına alınmış olmasını arzuluyor.
“Sesimiz ol, adaletin sesi ol” diyor Bülent Çavuş. Herkesin bir çocuğu, bir kardeşi, bir arkadaşı olduğunu hatırladığı; barışın ve güvenin silahla değil, birlikte sorumluluk alarak tesis edildiğini düşündüğü bir dünya umuduyla…