Dolar 42,4453
Euro 49,5186
Altın 5.725,34
BİST 11.074,53
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 14°C
Açık
Bursa
14°C
Açık
Per 14°C
Cum 17°C
Cts 17°C
Paz 14°C

“Erişilebilir, Adil ve Kapsayıcı Bir Toplum İçin Mücadele Ediyoruz”

“Erişilebilir, Adil ve Kapsayıcı Bir Toplum İçin Mücadele Ediyoruz”
3 Aralık 2025 12:54
A+
A-

Sevilay Önder’den 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı…

İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Başkanı Sevilay Önder, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, engelli bireylerin yalnızca kâğıt üzerinde değil, günlük yaşamda da eşit yurttaşlar olarak var olabilmeleri için gerekli adımların atılmasının önemine dikkat çekti.

“Yasal haklar tek başına yeterli değildir,” diyen Önder, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Engelli bireylerin haklarının yalnızca kanunlarda tanımlanması değil, bu hakların erişilebilir, uygulanabilir ve sürdürülebilir biçimde hayata geçirilmesi şarttır. Kaldırımlar, toplu taşıma, istihdam, eğitim ve sağlık hizmetlerinde eşit erişim olmadan gerçek adaletten söz edemeyiz.”

2025 yılı Uluslararası Engelliler Günü’nün teması olan “Toplumsal İlerlemeyi Sağlamak İçin Engellileri Kapsayan Toplumların Geliştirilmesi” vurgusunu hatırlatan Önder, bu temanın bir hedef değil, bir zorunluluk olduğunun altını çizdi:

“Toplumda gerçek eşitlik ancak engelli bireylerin aktif katılımıyla mümkündür. Onların sesi, fikri, emeği olmadan gelişim sağlanamaz. Bizler bu farkındalıkla çalışıyor, mücadele ediyoruz.”

Sevilay Önder, mesajını şu sözlerle sonlandırdı:
“Engelleri birlikte aşacağımız, daha adil, daha duyarlı, daha kapsayıcı bir Türkiye için hep birlikte çalışmalıyız. 3 Aralık, sadece bir takvim günü değil; ortak vicdanımızın sınandığı bir gün olmalıdır.”

Sevilay Önder; “3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla, engelli bireylerin yalnızca yasal haklarla değil, bu hakların günlük yaşamda uygulanabilir, güvenli ve erişilebilir hâle gelmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. 2025 Uluslararası Engelliler Günü’nün teması “Toplumsal İlerlemeyi Sağlamak İçin Engellileri Kapsayan Toplumların Geliştirilmesi” olarak belirlenmiştir. Bu tema, toplumsal eşitlik ve adaletin sağlanabilmesi için engelli bireylerin toplumun her alanına dahil edilmesinin zorunluluğunu ortaya koymaktadır.

Ancak ne yazık ki, engellilerin karşılaştığı zorluklar yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı kalmıyor. Yaşadığımız son derece acı bir olay, engellilerin günlük hayatındaki zorlukları ve sistemin eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. 20 Kasım’da İzmir’in Gaziemir ilçesinde, doğuştan ağır engelli olduğu belirtilen 30 yaşındaki bir kadın, iddialara göre kendi babası tarafından öldürülmüş ve ardından baba intihar etmiştir. Ailenin yakın çevresinden alınan bilgilere göre baba, sağlık sorunları ve “kızına artık bakamayacağı” düşüncesiyle büyük bir çıkmaz içindeydi. Bu trajik olay, bakım yükünün ailelere bırakılmasının, sosyal destek mekanizmalarının yetersizliğinin, psikososyal desteğin eksikliğinin ve koruyucu hizmetlerdeki açıkların ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini acı bir biçimde gözler önüne serdi.

Bu olay, engelli bireylerin ve ailelerinin toplumda ne kadar savunmasız olduklarını, devletin yetersiz desteği ve zayıf sistemsel yapılar nedeniyle karşılaştıkları büyük zorlukları net bir şekilde gözler önüne serdi. Ailelerin bakım yükü ve engelli bireylerin toplumdan dışlanmışlığı, devletin desteği sağlamakta ne denli eksik kaldığını gösteriyor. Engelli bireyler, devletin sunduğu imkanlar yetersiz olduğu için, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da büyük bir baskı altındadır.

Erişilebilirlik ve Bağımsızlık Eksiklikleri

Bugün, engelli bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştıracak pek çok temel alanda ciddi eksiklikler yaşanmaktadır. Kamu binaları, okullar ve sağlık merkezleri hâlâ engelli bireyler için tam anlamıyla erişilebilir değildir. Toplu taşıma araçları, duraklar ve şehir içi çevre düzenlemeleri, engelli bireylerin bağımsız yaşamını teşvik edici bir şekilde tasarlanmamıştır. Sesli anons sistemleri gibi basit erişim hizmetleri bile çoğu zaman yetersiz kalmaktadır.

Ev içi erişilebilirlik konusunda da büyük eksiklikler söz konusudur. Engelli bireylerin bağımsız bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmesi için gerekli araçlar, sürdürülebilir bir politika ile sağlanamamaktadır. Evde bakım hizmetleri de yeterli düzeyde değildir; nitelikli personel eksikliği ve denetimlerin yetersizliği, bu hizmetlerin kalitesiz olmasına neden olmaktadır.

Rehabilitasyon ve kriz destek mekanizmaları da oldukça zayıftır. Aileler, engelli bireylere bakım sağlamakta zorluk çekerken, “Ben olmazsam çocuğuma kim bakar?” kaygısı büyük bir sistemsel sorunun belirtisidir. Kamu kurumlarının internet siteleri, engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmemiştir; ekran okuyucular ve rehberlik hizmetleri eksiktir. İşaret dili çeviri desteği, kolay okuma modları, sesli yönlendirme ve sade ara yüz gibi evrensel erişim standartları ise büyük oranda uygulanmamaktadır. Dijital devlet hizmetleri ve sağlık, sosyal yardım sistemleri engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış değildir.

Gerçek Anlamda Erişilebilir, Güvenli ve Destekleyici Bir Türkiye Mümkündür

Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımını sağlamak, yalnızca bir sosyal sorumluluk değil; daha adil, üretken ve dayanıklı bir toplum yaratmanın temel şartıdır. Eğitimden istihdama, erişilebilirlikten dijital kapsayıcılığa kadar her alanda bariyerlerin kaldırılması gerekmektedir. Bu, yalnızca devletin değil, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm toplumun ortak iradesiyle mümkün olacaktır.

İYİ Parti olarak, farklılıkların zenginlik olduğuna inanıyor ve engellilerin karar alma süreçlerinde etkin şekilde yer aldığı, hak temelli ve kapsayıcı bir toplumun mümkün olduğunu vurguluyoruz. Çağrımız, engelli bireylerin yalnız bırakılmadığı, bakım yükünün ailelerin omuzlarında bir kriz hâline dönüştürülmediği, fiziksel ve dijital erişimin bir lütuf değil zorunlu bir standart haline geldiği bir sistem kurulmasıdır.

Önerilerimiz:

  • Ekonomik güçlük içinde olan ve harcamaları gittikçe artan engellilerin ve ailelerinin aldığı evde bakım aylığının (11.702 TL) ve engelli aylığının (4.302,61 TL- 6.453,91 TL) mevcut ekonomik koşullara uygun şekilde artırılması gerekmektedir.

  • Özel sektör işyerlerinde %3, kamu işyerlerinde ise %4 olan engelli istihdamı oranları artırılmalıdır.

  • 18 yaşını dolduran engelli bireylerin istihdam edilememesi halinde, hane içi gelir kriteri uygulanmadan kendilerine engelli aylığı bağlanmalıdır.

  • Nadir hastalığı olan çocukların ilaçlara erişiminde yaşanan güçlükler giderilmelidir.

  • Engelliler ve bakım sorumluluğunu üstlenenler için kişisel destek sistemleri oluşturulmalı ve ilgili STK’larla koordine edilen bir Bakım Sigortası Yasası çıkarılmalıdır.

  • Engelli bireylere yıpranma hakkı tanınmalı, yıpranma süresi emekli tazminatı ve emekli aylığına yansıtılmalıdır.

  • Engelli kadınların karşılaştığı çifte ayrımcılıkla mücadele edilmeli ve toplumsal hayatta yer almaları için olumsuz etkenler ortadan kaldırılmalıdır.

  • Engelli çocuğuna bakan annelere “sigortalanma ve emeklilik hakkı” verilmelidir.

  • Erişilebilirlik – fiziksel, dijital, teknolojik – ulusal ölçekte zorunlu bir standart hâline getirilmelidir.

  • Dijital devlet hizmetleri, engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmalı ve evrensel erişilebilirlik standartlarına uygun hâle getirilmelidir.

  • Engelli bireylerin politika süreçlerine doğrudan katıldığı katılımcı karar mekanizmaları kurulmalıdır.

Son olarak, toplumda engelli bireylere yönelik genellikle merhamet temelli ve aşırı koruyucu yaklaşımların, engelli bireylerde yarattığı olumsuz psikolojik baskıyı ortadan kaldırmak için doğru empatik yaklaşımın yerleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Engelli Hakları Günü’nde bir kez daha vurguluyoruz:
Gerçek anlamda erişilebilir, güvenli ve destekleyici bir Türkiye mümkündür — yeter ki irade olsun.” ifadelerini kullandı.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.