Bursa’da 45 Yıllık Gelenek: Gezek Kültürü Uluumay Vakfı’nda Yaşatılıyor

Bursa’nın köklü kültürel miraslarından biri olan “gezek” geleneği, Uluumay Vakfı Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi’nin ev sahipliğinde yaşatılmaya devam ediyor. Muradiye’de düzenlenen son gezek buluşması, Bursa Dostlar Gezeği’nin saz ustaları ve sanatseverlerin katılımıyla renkli anlara sahne oldu.
Müzenin Tarihçesi: Geçmişten Günümüze Uluumay Vakfı
Uluumay Vakfı Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi, kurucusu merhum Bursalı koleksiyoner Esat Uluumay hayat bulurken babasının hayallerini yönetim kurulu başkanı Feyza Uluumay Gökalp tarafından hayata geçirildi. Osmanlı dönemine ait halk kıyafetleri, takılar ve geleneksel yaşam kültürünü yansıtan eserleri barındıran müze, sadece koleksiyonuyla değil, aynı zamanda kültürel etkinlikleriyle de Bursa’nın önemli merkezlerinden biri konumunda.
Müze, aynı zamanda UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi çalışmalarına da katkı sunan bir kültür odağı olarak öne çıkıyor. Pandemi döneminde her salı Tarihi Kentler Müzesinde düzenlenen gezek buluşmaları da buranın kültür hayatındaki rolünü pekiştirdi.
Gezek Geleneği: Bursa’nın Sosyal Kültüründe 45 Yıl
Bursa’da 1980 yılından bu yana devam eden “gezek kültürü”, her hafta düzenlenen buluşmalarla yaşayan bir gelenek olmayı sürdürüyor. Gezekler, dostluk, müzik ve paylaşım üzerine kurulu bir kültürün yansıması olarak biliniyor.
-
Her hafta 29 üyenin katılımıyla gerçekleşiyor.
-
“Gezek başkanı” bu yıl Sedat Uras.
-
İçki, siyaset, din ve ayrıştırıcı konular kesinlikle yer almıyor. Bu kurala uymayanlar ihraç ediliyor.
-
Okullar kapandığında geçmişte ailelerle birlikte 150 kişilik tatiller düzenleniyordu. Ancak ekonomik koşullar nedeniyle bu etkinlik artık yapılamıyor.
-
Gezeklerde dışarıdan en fazla üç kişinin katılımına izin veriliyor.
-
18 üye saz çalıyor, orkestra şefliğini Orhan Gökgöz yürütüyor.
-
Fasıl ve nokta hazırlıklarını 42 yıldır aralıksız yine Orhan Bey üstleniyor.
Bursa Dostlar Gezeği’nin Müzikal Kadrosu
Son buluşmada sahne alan sanatçılar:
-
Sedat Uras (Gezek Başkanı)
-
Feridun Kıvır (Keman)
-
Ercan Gökgöz (Keman)
-
Hakan Kenarda (Kanun)
-
Işık Karlıtepe (Klarnet)
-
Selami Çepel (Ud)
-
Barlas Uçaroğlu (Ud)
-
Orhan Gökgöz (Ritim, orkestra şefi)
-
Sabri Erdem (Dember)
Bu kadro, klasik Türk müziği geleneğinin en güzel eserlerini seslendirerek katılımcılara unutulmaz bir gece yaşattı.
Sosyal Dayanışma Boyutu
Gezek kültürü sadece müzikten ibaret değil, aynı zamanda sosyal dayanışmayı güçlendiren bir yapı. Her yıl Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen konserin geliri, hayır işlerine aktarılıyor.
-
Geçmiş yıllarda elde edilen gelirlerle Devlet Hastanesi’nde Lösemili Çocuklar Vakfı için oda ve tıbbi cihazlar alınarak sağlık alanına katkı sağlandı.
-
Huzurevlerinde ve çocuk yuvalarında da geçmişte gezekler düzenlenerek, farklı kesimlerden insanlara kültürel dokunuş sağlandı.
Gezeğin Sembolü: Flama ve Katılım Kültürü
Gezeklerin kendine özgü sembolleri de bulunuyor. Gezek flaması (sancak), buluşmanın yapıldığı evin dışına asılıyor. Bu sayede dışarıdan geçen mahalle sakinleri dahi toplantının farkına varıyor ve isterlerse katılabiliyor.
Geçmişte bu gelenek, okullar tatil olduğunda ailelerin de katıldığı 150 kişilik buluşmalarla tatillere taşınıyordu. Ancak bugün, ekonomik zorluklar nedeniyle bu geniş katılımlı etkinlikler yapılamıyor.
Bir Kültürel Direniş
Bursa’daki gezek geleneği, 43 yıldır kesintisiz şekilde yaşatılan bir kültürel direniş olarak öne çıkıyor. UNESCO’nun da dikkatini çeken bu gelenek, hem toplumsal birlikteliği güçlendiriyor hem de Türk müziğinin yaşayan bir sahnesi olma özelliğini taşıyor.
Gezek Başkanı Sedat Uras, gece sonunda şu sözlerle geleneğin önemine dikkat çekti:
-
“Burada ayrışma, kutuplaşma yok. Müzik var, dostluk var, paylaşım var. Bizim görevimiz bu kültürü gelecek nesillere aktarmak.”
Feyza Uluumay Gökalp: “Geçekler sadece müzik değil, kültürün yaşayan belleğidir.”
Bursa’nın kültür hafızasında özel bir yeri olan Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi, bu kez geçmişten bugüne taşınan “gezek” kültürünü gündeme taşıdı. Müze kurucusu ve Uluumay Vakfı Başkanı Feyza Uluumay Gökalp, Osmanlı’dan günümüze uzanan bu geleneksel müzikli toplantıların, yalnızca bir eğlence biçimi değil, aynı zamanda toplumsal aidiyetin, dostluğun ve kültürel aktarımın taşıyıcısı olduğunu vurguladı.
GEZEK NEDİR?
- Gezek, özellikle Balkan kökenli ailelerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde uzun kış akşamlarında düzenlenen, evlerde sırayla yapılan, müzikli sohbet toplantılarıdır. Türk halk müziğinin en nadide eserlerinin söylendiği, sazların çalındığı, sözlü kültürün yaşatıldığı bu buluşmalar, anlatıların, anıların, yemeklerin ve misafirperverliğin iç içe geçtiği bir kültürel buluşmadır.
ULUUMAY’DA GEZEK GELENEĞİNE SAHİP ÇIKILIYOR
Feyza Uluumay Gökalp, müzede bu geleneği yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenli olarak “gezek geceleri” organize ettiklerini belirtti. Müzenin otantik atmosferinde gerçekleştirilen bu gecelerde, Osmanlı dönemi halk kıyafetleriyle donatılmış salonlarda, geçmişin ruhu yeniden canlanıyor.
“Gezekler sadece eğlencelik müzikli geceler değildir. Bu toplantılar, kültürel aktarımın ve mahalle dayanışmasının çok güçlü bir örneğidir,” diyen Gökalp, özellikle genç kuşakların bu geleneği tanımasını çok önemsediklerini ifade etti.
GEZEKTE NE VAR?
– Türk halk müziği icraları
– Orta Asya ve Balkan ezgilerinden oluşan repertuar
– Katılımcıların ev yapımı ikramları
– Geleneksel kıyafetlerle kültürel ambiyans
– Sohbet, anlatılar, anılar ve kültürel miras
Feyza Uluumay Gökalp’ten Çağrı:
“Gezekler, unutulmuş bir geleneği değil, canlı bir kültürü temsil ediyor. Bursa’nın ruhunu hissedebileceğiniz bu özel gecelere herkesi davet ediyoruz. Köklerimizi yaşamak, yaşatmak ve paylaşmak için buradayız.”
Uluumay Vakfı, bu kapsamda gerek kültürel gecelerle, gerekse kıyafet ve takı koleksiyonlarıyla Osmanlı’dan günümüze taşınan halk hayatını canlı tutmaya devam ediyor.
Gezek kültürüyle harmanlanan bu buluşmalar, sadece nostalji değil; yaşayan, nefes alan bir kültürle buluşma fırsatı sunuyor.