GEMLİK HALKI MERHAMETİNİ SORGULAR HÂLE GELDİ!!!

Kadrolu Dilenme Biçimi
Gemlik Halkı İçin büyük sorun teşkil ediyor.Gerçek ihtiyaç sahiplerini tenzih ederek kaleme alıyorum.
Kurumsal bir sistem var gözükmeyen ve Gemlik Halkı bu duruma illallah etmekte…
Gemlik’in neredeyse her köşe başında aynı manzaraya rastlıyoruz: Çocuklarını, torunlarını önüne katan; hasta, engelli ya da çaresiz bir rol üzerinden insanları duygusal sömürüye zorlayan dilencilik düzeni. Bu manzara yalnızca “birkaç kişi para topluyor” meselesi değildir; aslında ilçemizin toplumsal dokusunu, çalışmaya ve üretmeye olan inancını kemiren derin bir yara haline gelmiştir.
Dilenciliğin en tehlikeli yanı, çalışmayı değersizleştirip dilenmeyi normalleştirmesidir. Çocuk yaşta “çalışma yerine istemeyi” öğrenen bir nesil, geleceğe umut taşıyamaz. Torunlarına dilenciliği öğreten büyükler, aslında bir miras değil, ağır bir toplumsal yük bırakmaktadır.
Gemlik’in insanı çalışkandır, üretkendir, emeğiyle var olmayı bilir. Bu sebeple, köşe başlarını mesken tutan “duygusal istismar düzeni” ne vicdanla bağdaşır ne de toplumsal adaletle. Bu durum, gerçek ihtiyaç sahiplerini de gölgede bırakmakta; kimin yardıma muhtaç, kimin sahte mağdur olduğu belirsizleşmektedir.
NE YAPILMALI?
Dilencilik asla sevimli gösterilmemeli. Çocukların bu düzenin içine itilmesine göz yumulmamalı.
Çalışmaya yönlendiren sistemler kurulmalı. Belediyenin istihdam projeleri, sosyal yardımlar ve eğitim programları bu kısır döngüyü kırmalı.
Toplum bilinçlenmeli. Köşe başında verilen her bozuk para, aslında bu çarkı daha da besliyor. Yardım etmek isteyen vatandaş, gerçek ihtiyaç sahiplerine resmi kanallar üzerinden ulaşmalı.
Gemlik’in her sokağı, emeğin ve alın terinin kokusuyla dolmalı; köşe başları dilenciliğin değil, üretkenliğin simgesi olmalı. Çünkü dilencilik yalnızca cebimizi değil, geleceğimizi de tüketiyor.
ELİF TANKUT
SOSYOLOG _GÖZLEMCİ