Ulusumuzu ve Medeniyetimizi…
Dirleyecek ve Birleyecek Medeniyet Güneşimiz Bundan Tam 1O3 Yıl Önce Nasılki Güzide Şehrimiz Gazi Kars’tan Doğduysa ve Mevcut Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Kuruluşuna Işık Olduysa İnşallah 31 Mart Yerel Seçimlerinde Halkımızın Hür ve Bağımsız İradesiyle Bizlere vereceği Samimi Destek Neticesinde Gazi Kars’ımız Yeniden Medeniyetimizin Doğan Güneşi ve Bölgesinin Yükselen Değeri Olacak.

Halkımızın…
Yüksek Şuuru Cesareti ve Gayretiyle
Biz Hazırız ve Kararlıyız.

Artık Şehrimizi…
Kirli Paralı Siyaset Değil Halkımız Yönetecek.

Ve İşe Önce Şehrimizi ve Halkımızı Parça Parça Bölen ve Ayrıştırarak Birlik ve Dirlik Enerjisini Tüketen Zümrecilikten ve Soğuk Savaş Dönemi Ürünü Olan Hastalıklı İdeoloji Siyaseti Zihniyetlerini Bitirerek ve Pençesinden Kurtararak Başlayacağız.

Siyasi Yönetimlerin Şehrimize Bir Değer Katmadığı Aksine Şehrimizi ve Halkımızın İradesini Değersizleştirdiği Günbe Gün Ayna Gibi Ortadayken Halkımız Artık Siyasi Partilerin Kendilerine ve Şehrimize Umut Olacağı Düşüncesinden Her Geçen Gün Uzaklaşmaktadır.

Mevcut Siyaset Şehrimizde Artık Tükenmiştir.
Lakin Kendisiyle Beraber Hem Şehrimizi Hemde İnsanımızın Emeklerini ve Yıllarınıda Tüketmiştir.

Bundan Tam 103 Yıl Önce Devlet Kuran
Gazi Kars’lılar Buğün Mevcut Siyaset Yüzünden Şehirlerini Dahi Yönetemeyecek Hale Düşürülmüşlerdir.

Şehrimiz ve Halkımız Zümrecilik Siyaseti ve Hastalıklı İdeoloji Zihniyetlerinin Sebep Olduğu Çaresizlikler ve Belirsizlikler Sebebiyle İnim İnim İnlemektedir.

Ne Gazi Kars Nede Halkımız Bunu Haketmiyor.

Ve İnşallah Bizler Hür ve Bağımsız İrademizle Hem Şehrimizi Hemde Halkımızı Hakettiği Yere Değere ve İtibara Kavuşturacağız. Doğudan Batıya Güneyden Kuzeye Hiçbir Hemşehrimizin Bunu Başarabileceğimizden Şüphesi Olmasın.

Nice Kahramanlıklarla Dolu Mazisiyle
Bizlere Şanlı ve Şerefli Bir Kimlik Veren
Güzel ve Güzide Şehrimize ve Halkımıza
Bu Fedakalıklarla Dolu Mücadeleyi Vermeyi Kendimeze Bir Borç Bir Görev ve Bir Vazife Adlediyoruz.

Şehrimizin ve Halkımızın Bir 5 Yılının Daha Beceriksiz ve Basiretsiz Siyasete Ve Hastalıklı İdeolojik Zihniyetlere Kurban Gitmesine Harcanmasına ve Harcatılmasına Tüm Varlığımızla Müsade Etmeyeceğiz.

Varlığımız GAZİ KARS’a Armağan Olsun.

Ve Şimdiden Diyorumki…
O Gece 31 Mart Yerel Secimleri Gecesi

Ne Mutlu…
Hür ve Bağımsız Gazi Kars’lıyız Diyebilenlere.

Bütün Hemşehrilerimizin Yeniden Gurur Duyacağı Anlatırken Gururla Anlatacağı Bir Gazi Kars’ı Her Açıdan Yeniden İnşaa Edeceğiz.

Türkiyenin ve Dünyanın Neresinde Olurlarsa Olsunlar Selam Olsun Tüm Fedakar Cesur Yiğit ve Kahraman Hemşehrilerimize.

Allah’a Emanetsiniz Selamlar.🇹🇷🌄

Gazi Kars
Hür ve Bağımsız
Belediye Başkan Adayı

Alper Tunga KILIÇ.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle Gemlik Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı ve Gemlik Kardelenler Derneği Kurucu Başkanı Çiğdem Ateş, gazetemize açıklama gönderdi.
Ateş, “Bu cumhuriyet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e değer veren inanmış olan kadınlarımızın elleri ve yürekleri üzerinde daima yükselecektir” diyerek açıklamasına şöyle devam etti.
“Kadınların insan haklarının sağlanması ve geliştirilmesi yönündeki mücadelemizi yılmadan sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Cumhuriyet’in ilanı ile kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler ve bunun sonucunda da toplumsal alanda görünebilir olup, çalışma hayatına katılabilmişlerdir.
5 Aralık 1934’te Anayasamız ve seçim kanunumuzda yapılan değişikliklerle Türk kadınları milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmişlerdir. Bundan sonra ilk olarak belediye ve muhtarlık seçimlerine katılan kadınlarımız, 1935 yılında yapılan TBMM 5. Dönem seçimleri sonrası 17 kadın milletvekili ile T.B.M.M.’de yer almıştır.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesini kutladığımız bugün, maalesef kadının en temel insan hakkı olan yaşam hakkının elinden alındığı bir süreci yaşıyoruz maalesef! Karar alma mekanizmalarında, kadının eşit temsille yer alması gerektiğini savunan ve mücadele eden kadınlar olarak bizler, kadınların kendi hayatlarıyla ilgili “karar” aldıklarında bunu “canlarıyla ödediklerini” görmenin büyük ıstırabı içerisindeyiz.
Cumhuriyetle birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ve bu yönde yasal düzenlemeler yapılmışsa da; bugün hala kadınlarımızın “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması devletin sorumluluğundadır. Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi kadının insan haklarının ihlalini ortadan kaldıracaktır. Bunun için de devletin, başta eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü yapacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunludur. Bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması gerekmektedir.
Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır. Tüm bunların yapılabilmesi için kadın bakış açısının artırılması yani kadın milletvekili sayısının artmasının gerekliliği ortadadır.
Millet Meclisimizde, kadın milletvekili sayısı oranının çok az olduğunu biliyoruz. Bu durum kadın temsilinin yeterince gerçekleşmediğinin göstergesidir. Kadınlarımızın siyasette yeterince söz sahibi olmaları, karar mekanizmalarında yer almaları için kadının önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.”

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu geçtiğimiz günlerde Kestel Organize Sanayi Bölgesi (KOSAB) içinde kamulaştırılan alanda bulunan ve yıllardır orada faaliyet gösteren küçük esnafın yerlerinden çıkarılmaya çalışılarak mağdur edilmesine yönelik TBMM’ye soru önergesi verdi.

KOSAB yönetimi 2020 yılında sanayi bölgesindeki arazilerin bir bölümünü üzerindeki iş yerleriyle birlikte kamulaştırma kararı almıştı. Ardından yönetim kurulu, kararı Sanayi Bakanlığı’na sunmuş ve “olur” raporu almıştı. Ardından Bursa Valiliği Yatırım İzleme kanalı ile kamulaştırma yapılmıştı. Ancak bu kamulaştırmanın sonucunda o bölgede dükkanları bulunan küçük esnaf yerinden edilmeye çalışılıyor. İş yerlerinin ellerinden alındığını söyleyen esnaf elektriklerinin kesildiğini, dükkanlarına değerinin çok altında değer biçildiğini ve bu karara karşı açtıkları davaları kaybettiklerini ifade etti.

Bu duruma kayıtsız kalmayan vekil Türkoğlu KOSAB’da bulunan esnafın bu sorununu verdiği soru önergesiyle meclise taşıdı. Vekil Türkoğlu verdiği soru önergesinde;
Bursa’nın Kestel ilçesinde bulunan Kestel Organize Sanayi Bölgesi(KOSAB) yönetimi, 6 Ekim 2020 tarihinde, sanayi bölgesindeki arazilerin bir bölümünü, üzerinde iş yerleriyle birlikte kamulaştırma kararı alıyor. KOSAB Yönetimi, pandemi süreci içinde yaptığı genel kurul ile aldığı kararı Sanayi Bakanlığına sunuyor ve üç ay gibi kısa bir sürede olur alıyor. Bursa Valiliği de Yatırım İzleme Birimi kanalıyla kamulaştırma kararını tahliye tebligatlarıyla hemen işleme koyuyor. KOSAB’ın içinde kamulaştırılan alanda dükkânları bulunan, yıllardır bu dükkanlardan geçimini sağlayan küçük esnaf beklenmedik bir anda büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kalıyor. Açtıkları davalar, aleyhlerine sonuçlanan esnaflar son olarak İstinaf Mahkemesine başvuruyor, ancak sonuç beklenmeden tahliyeler işleme konuyor.

Bu bağlamda;
SORU1-Bursa ili, Kestel ilçesi, Ahmet Vefik Paşa Mahallesi, 572 ada, 2, 3, 5 ve 6 parseldeki, özel mülkiyete ait toplam 2 bin 648 metrekare büyüklüğünde olan ve Kestel Organize Sanayi Bölgesi(KOSAB) talebiyle, “kamu yararı” gerekçe gösterilerek istimlak edilen arsalarda, yöre halkının yararına ne tür bir tesis yapılması planlanıyor?

SORU 2-Bakanlığınızın kamu yararına olur vermesi, ilgili arsalarda yapılan resmi bir tespite veya bu doğrultuda hazırlanan bir rapora dayanmakta mıdır?

SORU 3- Bölgenin hastane, okul, sağlık ocağı veya halk eğitim merkezi gibi ihtiyacım karşılayacak ,belirgin kamu yararı içeren, önceden hazırlanmış somut bir proje mevcut mudur?

SORU 4- KOSAB yönetiminin kamulaştırma isteğinin gerekçesi olarak gösterdiği “OSB faaliyetlerini devam ettirebilmek” olduğuna göre, Bakanlığınızın tespit ettiği, söz konusu istimlak edilmiş işyerlerinin OSB’nin faaliyetlerini engellediğine ilişkin somut bir rapor ya da veri bulunuyor mu?

SORU5-Halen bünyesinde 75 fabrika bulunan, KOSAB’ın, kamulaştırılan bu yerlerde yeni iş yerleri açmak amacıyla hazırladığı farklı bir ticari proje söz konusu mudur?

SORU 6- KOSAB tarafından 06.10.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının; Covid-19 nedeni ile ülkemizde uygulanan sokağa çıkma yasağı ve kongrelerin yapılmamasına ilişkin yasaklar kapsamında olup olmadığı araştırılmış mıdır? Kongrede yeterli sayıya ulaşılıp ulaşılmadığı, mağduriyetlere neden olan kararların, usule uygun alınıp alınmadığı denetlenmiş midir?

SORU 7- İlgili parsellerdeki 9 küçük esnafın 50 yıldır kullandığı tapulu ve ruhsatlı yerlerine ödenen istimlak bedelleri, günün rayiç değerlerini karşılamakta mıdır? 7 dükkân için toplam 6 milyon lira ödendiği, bu yerlerin gerçek değerinin 40 milyonun üzerinde olduğu doğru mudur?” ifadelerini kullandı.

Esnaftan CİMER’e Şikayet

Ayrıca söz konusu bölgede bulunan dükkanının elektriği kesilen ve oradan çıkartılmak istenen bir esnaflardan biri olan Ahmet Şefik, Cimer’e yaptığı şikayette “Sayın Cumhurbaşkanım, 50 senelik işletmemin elektriğini kestiler. 27 Kasım 2023 tarihi itibariyle başıma gelen ve komşularımızın da başına gelen haksızlığı açıklamak istiyorum. Ben Bursa/Kestel ilçesinde yaşıyorum. Bursa’nın Kestel ilçesi sınırlarında bulunan işletmem geçtiğimiz pazartesi gününe kadar 50 senedir faaliyetteydi. Sanayi Bölgesi 06/10/2020 tarihinde pandemi yasakları var iken aldığı yönetim kurulu kararı ile işletmemi kamulaştırmaya konu edecek karar almıştır. Sanayi Bakanlığı’na 18/02/2021 tarihinde 2306207/16 sayılı kamu yararı kararı almıştır. Süreç 2942 sayılı kamulaştırma kanununun Bursa Valiliği Yatırım İzleme Başkanlığı eliyle devam etmiştir. Gelinen noktada 50 yıllık baba yadigarı işletmem yerine yeni bir alan gösterilmeden “kümes parasına” elimden alınmıştır. KOSAB yönetimi pandemi döneminde millet can derdindeyken aldığı kararla malıma çökmüştür. Sanayi Bakanlığı’nı da yanıltarak şahsi menfaatleri için bu yönteme başvurmuştur. Kamu yararı kararının mesnetsiz ve gayri hukuki olduğunu ve iptal edilmesini istiyoruz. Toplamda 2 bin 648 metrekare arsa üzerinde 10 adet dükkan var ve 80 kişi mağdurdur” dedi.