Sağlık
Digital DişTedavisi Hayalleri, Gerçeğe Dönüştürür

Yeni milenyumda,dijital teknolojiler hem özel, hem de iş hayatımıza yeni fırsatlar ve konfor sunmaya başladı. Teknoloji diş hekimliği alanına da, dijital diş tedavilerinin gelişmesi ile yansıdı.
Doç.Dr.İlhan Metin Dağsuyu, diş hekimliği teknolojisindeki ilerlemeler, teşhisi hızlı ve kolay bir hale getirirken, tedavilerin geleneksel yöntemlerle kıyaslandığında daha verimli ve hata payı az planlanmasını sağlıyor dedi.
Digital dişhekimliği uygulamaları aynı zamanda randevu sayısını, hem de klinikteki her bir seansın süresini azaltıyor.
İleri digital yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen tedaviler son derece estetik ve doğal sonuçları ile hastaların sağlıkla ve özgürce gülümsemelerine fırsat tanıyor.
Özellikle yurtdışından diş tedavisi için gelen hastalara, tedavi sürelerinin kısalığı ve hata payının azlığı sebebi ile daha konforlu sonuçlar sağlıyor. Doç.Dr.İlhan Metin Dağsuyu, tedavi bitimi sonrası kalan günler de hastalara, tarihi ve coğrafi özellikleri sebebiyle gezilecek sayısız yere sahip olan İstanbul’da kaldıkları süre içinde hem tatil hem tedavi deneyimini bir arada sunduğunu açıkladı.
Digital diş tedavi yöntemi uygulandığında, hastadan ağız içi tarayıcı ile ölçü alınıyor. Bu teknik, geleneksel yöntem olan kaşık yönteminden çok daha az hastayı rahatsız ediyor. Ölçü alımı sırasında oluşan mide bulantısını ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda çok daha doğru ağız ölçüsünün alınmasına sebep oluyor.
Ağız içi tarayıcı ile ölçü alındıktan sonra, üç boyutlu tasarım yazılımları ile hastanın yüz karakteristikleri dikkate alınarak üretilen Mock-up uygulaması ile daha tedaviye başlamadan kendisi için yapılan gülüş tasarımını hastalar ağzında deneyebiliyor ve değişiklik talep edebiliyor. Hekim de tasarımı hem estetik, hem de teknik kriterler açısından gerçek ağız ortamında değerlendirme imkanı bulmuş oluyor.
Doç.Dr.Dağsuyu, sağlık turizmi ile gelen hastalarımızın diş tedavilerini, digital teknoloji kullanarak gerçekleştirirken daha kısa sürede, daha estetik ve sağlıkla gülümseyen memnun hasta sayısının gün geçtikçe arttığını paylaştı.
Sağlık
Diş ve diş eti problemleri, şeker hastalığını tetikleyebilir

Diş ve diş eti hastalıklarının tüm yaş gruplarının yaşam kalitesinde önemli kayıplara yol açtığına dikkat çeken Uzm. Dt. Elif Banu Özkan, “Diş ve diş eti hastalıkları; şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, büyüme-gelişme geriliği, erken doğum gibi birçok sağlık sorununun gelişmesinde rol oynar” dedi.
Türkiye’de bilimsel diş hekimliği eğitiminin 22 Kasım 1908 tarihinde başlaması sebebiyle 1996 yılından itibaren her yıl 22 Kasım gününün “Türk Diş Hekimleri Günü” ve bugünü içine alan haftanın da “Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlandığını dile getiren VM Medical Park Bursa Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Uzm. Dt. Elif Banu Özkan, bilgilendirmelerde bulundu.
“Şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları gibi sorunları tetikleyebilir”
Tüm yaş gruplarının hayat kalitesinde önemli kayıplara yol açan diş ve diş eti hastalıklarının; şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, büyüme-gelişme geriliği, erken doğum gibi birçok sağlık sorununun gelişmesinde rol oynadığını gösteren kanıtların sayısı her geçen gün arttığını dile getiren Uzm. Dt. Özkan, “Oysa toplumun en sık görülen sağlık problemi olmaya devam eden diş ve diş eti hastalıkları; önlenebilir, kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir hastalıklar grubunda yer almaktadır. Ağız diş sağlığı problemlerinin açığa çıkmadan önce koruyucu önlemlerle engellenmeleri, hastalıklar açığa çıktığında ise hızlıca tedavi edilmelidir. En basit ve en etkili koruyucu yöntemlerin başında ağız hijyenini sağlamaktır. Ağız hijyeni; diş fırçalama, dil fırçalama ve ara yüz fırçası veya diş ipleriyle diş arası temizliğinin yapılmasıdır. Dişlerimizi günde 2 defa, en az 2 dakika süreyle fırçalamalıyız. Bu fırçalama her dişin yüzeyine 5-6 darbe gelecek şekilde yapılmalıdır. Ağız ve diş sağlığı için ağız hijyenini sağlamak kadar, tüketilen gıdaların doğru seçilmesi de önemlidir. Özellikle karbonhidrat ve şeker içeren gıdalardan, asitli içeceklerden uzak durmak gereklidir. Bu tarz gıdalar bakteri oluşumunu artırarak diş yüzeyinde gıda tutulumu yapar. Süt ve peynir ürünlerinin düzenli tüketilmesi, tükürük içinde bakteri oluşumunu azaltarak dişlerin çürümesi riskini azaltır. Bu ürünlerin vücudumuz için gerekli olan kalsiyum ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, diş çürüklerini önleyici etkisi de vardır. Özellikle yeni başlayan diş çürüklerinin remineralizasyonunu sağlarlar. Tükürük akışını uyararak dişlerin arasındaki gıda artıklarının uzaklaştırılmasını kolaylaştırır” dedi.
“Planlı gebeliklerde ağız sağlığı kontrolü yapılmalı”
Ağız ve diş sağlığının vücut sağlığının önemli bir parçasını oluşturduğunu, dolayısıyla her dönemde önemli olduğunun altını çizen Uzm. Dt. Özkan, “Özellikle planlı gebeliklerde ağız sağlığının kontrolü mutlaka yapılmalı ve gebelik süresince oluşabilecek, müdahale gerektirebilecek can sıkıcı durumların önüne geçilmelidir. Gebelik öncesi ağız ve diş problemlerinin tedavi edilmemesi, erken doğum veya düşük doğum ağırlıklı bebek sahibi olma riskini artırır. Gebeliğin ilk aylarında kusmalar sonucu oluşacak asit atakları, anne adayının ağzında var olan çürükleri tetikleyebilir ve yenilerinin oluşumuna sebebiyet verebilir” ifadelerini kullandı.
Güncel
Gemlik Belediyesi’nden diyabet farkındalığı

Gemlik Belediyesi, Dünya Diyabet Günü’nde Gemliklilerin kan şekerini ölçtü.
Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, Dünya Diyabet Günü’nde farkındalık oluşturmak amacıyla çarşı meydanında ücretsiz şeker ölçümü gerçekleştirdi. Yaklaşık 500 kişiye şeker ölçümü yapılırken binlerce bilgilendirici broşür Gemliklilere dağıtıldı.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ın göreve gelir gelmez ilk icraatlarından birinin de sağlık ekibi kurmak olduğunu ifade eden Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Veteriner Hekim Hakan Uğur, bu ekip sayesinde vatandaşa çok sayıda sağlık hizmetini verebildiklerini ifade belirtti.
Şeker hastalığının her yaş grubunda görülebildiğini belirten Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Veteriner Hekim Hakan Uğur, “Kentlerdeki sağlıksız yaşam, fiziksel aktivitenin azalması gibi nedenler diyabeti tetiklemektedir” dedi. Diyabetin böbrek, kalp, sinir hastalıkları ile görme kaybına neden olduğunu belirten Uğur, “Kan şekerini hızla yükseltmeyen baklagil ve tahılları tüketmeli, sadece karbonhidrat değil, protein içeren süt, yoğurt, yağsız et ürünleri, tavuk ve balık gibi besinler tüketmeliyiz. Doğru beslenerek ve hareket ederek diyabetten korunabiliriz” şeklinde konuştu.
Sağlık
Boğaz ağrısına iyi geliyor, faydası 1 tatlı kaşığında saklı

Uzman Diyetisyen Veysel Ciğerli, kış mevsiminde görülme sıklığı artan boğaz ağrısına dair doğal çözümleri açıkladı.
Kış mevsiminde artış gösteren boğaz ağrısı hakkında konuşan Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Veysel Ciğerli, ağrıya karşı vücudu koruyan doğal çözümleri açıkladı. Boğaz ağrısının doğal yollar ile de tedavi edilebildiğini aktaran uzman isim boğaz ağrısına ve tahrişine iyi gelen yöntemleri sıraladı.
Enfeksiyonların yol açtığı boğaz ağrısına zaman zaman ateş, öksürük, burun akıntısı, hapşırma, bulantı ve baş ağrısının da eşlik ettiğini dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Veysel Ciğerli, “Boğaz ağrısına, virüslerin varlığı, bakteriyel enfeksiyonlar ve diğer dış etkenler sebep olabilir. Viral enfeksiyonların sebep olduğu boğaz ağrısı, tıbbi tedavi uygulanmakla beraber, bazen de kendiliğinden düzelen bir durumdur. Bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan boğaz ağrısı ise antibiyotik ilaçlar veya besinler yardımıyla tedavi edilmektedir. Bunun haricinde yeteri kadar dinlenmek, uyumak, yüksek sesle konuşmamak da boğaz ağrısıyla başa çıkmanın yollarındandır” diye belirtti.
Boğaz ağrısına ne iyi gelir
Boğaz ağrısını hafifleten ve ağrıya iyi gelen besinler hakkında bilgi veren Ciğerli, “Sık sık su tüketimi boğazın kurumasını ve tahriş olmasını önlemektedir. Zencefili 1 tatlı kaşığı bal ile karıştırıp sabahları tüketebilir. Asetik asit içeriğinden dolayı sirke boğazdaki bakterileri etkisiz hale getirmeye yardımcı olur. 1 çay bardağı ılık suya atılmış 2 çorba kaşığı sirke ile gargara yapmak yeterli olacaktır” diye açıkladı.
İyotsuz tuz ile yapılan gargaranın bakteriler ile savaşmada etkili olduğunun altını çizen Ciğerli, “1 fincan ılık suya 1 çay kaşığı iyotsuz tuz atılarak hazırlanabilir” dedi.
İltihaplanmayı önlüyor
Antienflamatuvar özelliğiyle ıhlamurun iltihaplanmayı önlediğini sözlerine ekleyen Ciğerli, ”Ihlamur iltihaplanmayı önler ve doğal antienflamatuvar özellik gösterir. Ihlamur çayı tüketimi de boğaz enfeksiyonlarıyla başa çıkmada etkili olacaktır. Soğan ve sarımsak da en güçlü doğal antibiyotik kaynaklarındandır. Bu besinlerin tüketimi hem viral hem de bakteriyel enfeksiyonlarla başa çıkmada son derece önemlidir” ifadelerine yer verdi.
- Genel3 gün ago
Çeşme suyunda problem yoksa buyurun siz için
- Güncel2 gün ago
Ak Parti Gemlik Belediye Meclis üyesi aday adayı GCA gümrük müşavirliği ve lojistik yönetim kurulu başkanı Sakin Avcı
- Genel7 saat ago
Uludağ Elektrik,Öğrencilerin geleceğini aydınlatıyor
- Ekonomi6 gün ago
KİGDER seminerleri tam gaz sürüyor
- Dünya1 hafta ago
New York’ta Filistin için protesto!
- Genel3 hafta ago
Bursa semalarındaki esrarengiz helikopter!
- Dünya2 gün ago
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNin KUDÜS PROGRAMI ASIM KOCABIYIK KÜLTÜR MERKEZİNDE
- Yaşam6 gün ago
Demircili kadınlar Manisa’yı gezdi